Suikastlardan bahsederken bu mesleğe adını veren ünlü Hasan Sabbah'ın adını anmamak olmaz elbette. Bilindiği üzere suikastçı anlamına gelen "Assassin" sözcüğü Batı dillerinde bu İsmaili şeyhi sayesinde girmiş.
Daha önce bir post'da anlatmıştım uzun uzadıya, tekrarlamaya gerek yok. Kısaca anımsatayım; 11.yy'da, Ortadoğu Selçuklular, Araplar ve Kudüs yollarında akın akın gelip duran Haçlı orduları arasında kaynayıp duruyorken ortaya çıkıyor şeyhimiz. Alamut kalesinde etrafına topladığı bir avuç inananı ile kök söktürüyor çevreye. Basit ama etkili bir yöntem; haşhaş vererek uyuşturduğu ve söylenceye bakılırsa "dünya üzerinde cennet"i (havuzlar, kadınlar, şarap vb.) yaşattığı fedaileri ölünce aynı güzelliğe kavuşacaklarına inanıp gözü kapalı gidiyorlar suikastler düzenlemeye. Güç dengesinde kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor, nice Selçuklu, Arap ve Haçlı lider nasibini alıyor bu kafası afyonlu fedailerin intihar saldırılarından.
İşte "Assassin" adı bu fedailere verilen "haşhaşin" adından türeyerek geliyor günümüze kadar.