HOŞGELDİNİZ....
     ANA SAYFA
     ZİYARETÇİ DEFTERİ
     BELGESELLER
     TARİH BİLİMİNE GİRİŞ
     İ.Ö. TÜRK TARİHİ
     TARİHTE İLKLER
     İLKÇAG TARİHİ
     İSLAM TARİHİ
     ANADOLU(TÜRKİYE) TÜRK TARİHİ
     DİNLER TARİHİ
     TÜRK İSLAM DEVLETLERİ
     DESTANLAR TARİHİ
     MİTOLOJİLER
     TÜRK DEMOKRASİ TARİHİ
     OSMANLI TARİHİ
     TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİ
     MUSTAFA KEMAL
     SİYASET TARİHİ
     DARBELER VE DEVRİMTARİHİ
     DÜNYA DEVRİM TARİHİ
     => ALMAN DEVRİMİ
     => Amerikan Devrimi
     => Çin Devrimi
     => İngiliz Devrimi
     => Küba Devrimi
     => Rus Devrimi
     => Vietnam Devrimi
     => İran islam Devrimi
     => MEKSİKA DEVRİMİ
     => Romanya Devrimi
     => Şarkı Devrimi
     => Fransız Devrimi
     SUİKASTLAR TARİHİ
     İCATLAR VE BULUŞLAR TARİHİ
     DÜNYA TARİHİ
     BALKANLAR'IN TARİHİ
     ORTADOGU TARİHİ
     AVRUPA TARİHİ
     ERMENİ TARİHİ VE SORUNU
     KÜRT TARİHİ
     İRAN TARİHİ
     KIBRIS TARİHİ
     GAZETELER VE DERGİLER
     TÜRKİYE TANITIMI
     LİNK BANKASI
     TARİHTEN RESİMLER
     TARİH TEST BANKASI




AYTEN ARSLAN - Küba Devrimi


 


1923GİF-227Photo Sharing and Video Hosting at Photobucket1923GİF-226
SİTEME HOŞGELDİNİZ..(TARİH ÖGRETMENİ AYTEN ARSLAN)



1956-59

Küba Devrimi

Küba Devrimi 'nin bayrağı
 
Küba Devrimi 'nin bayrağı

Küba devrimi, 26 Temmuz Hareketiyle birlikte kovulan Fulgencio Batista rejimi yerine Fidel Castro önderliğinde yeni bir Küba hükümeti kurulmasıdır. Süreç 26 Temmuz 1953 Moncada Kışlası isyanıyla başlar, 1 Ocak 1959`da Batista`nın kovulması ve Santa Clara, Santiago de Cuba şehirlerinin Fidel Castro, Che Guevara, Raul Castro liderliğindeki isyancılar tarafından ele geçirilmesiyle son bulur. "Küba devrimi" terimi, aynı zamanda kısaca Batista`nın devrilmesi ve Marksist ilkelerin yeni Küba Hükümeti tarafından uygulanmasını da belirtir.

Nâzım Hikmet'in (Ran) 1961 yılında, devrimden sonra Küba'ya yaptığı seyahatinde kaleme aldığı "Havana Röportajı" Küba Devrimi tarihi ve güncelliği üzerine yazılan en etkili sanatsal metinlerden biridir. (Bkz. Nâzım Hikmet, Son Şiirleri)

Ocak 1956 öncesi [

26 Temmuz 1953`te yaklaşık yüz kişilik az cephaneli gerilla grubu Moncada Kışlası`na saldırdı. Birçoğu saldırıda hayatını kaybetti. Hayatta kalanlar, Fidel Castro ve Raúl Castro da bu gruba dahildir, kısa süre içinde yakalandı. Dava sonunda hepsi uzun süreli hapis cezaları aldı. Castro, Isla de la Juventud adasında yer alan Presidio Modelo hapishanesinde geçirmek üzere 15 yıl hapis cezası aldı.

1955`te baskılar üzerine Batista Moncada baskıncıları da dahil bütün politik mahkumları serbest bıraktı. Castro kardeşler Meksika`ya sürgün edildi, burada sürgün edilmiş diğer Kübalılarla tanışıp daha da güçlendiler. Bu yeniden örgütlenme sürecinde Castro, Arjantinli doktor Ernesto "Che" Guevara ile tanıştı, Che de onlara katılmakta gecikmedi. Burada Kübalı eski askeri lider devrimci Alberto Bayo tarafından eğitildiler.

Meksika`da eğitilen grup Fidel Castro önderliğinde Küba`ya gitmek için Kasım 1956`ta Granma yatına bindiler. Planlarına göre Doğu Küba`ya geldikleri zaman Küba`da kalan isyankarlar tarafından genel bir çatışma başlatılacak böylelikle Batista hükümetini çabucak devireceklerdi.

Ocak 1956 - 1958 ortası

Granma yatı Küba`ya planlanan zamandan daha geç ve planlanan bölgeden daha doğuya vardı. 26 Temmuz Hareketi`ne bağlı olan llano kanadıyla temas etmek zorlaştı ve koordine bir saldırı gerçekleştirilemedi. Varıştan sonra gerillalar Sierra Maestra dağlarına kendi çabalarıyla ilerlemeye başladılar. Kısa bir süre sonra Küba Hava Kuvvetleri'nin saldırısı sonucu birçok kişi hayatını kaybetti, yüz civarında kişiden geriye 15-20 kişi kalmıştı. Hayatta kalanlar küçük gruplara ayrılıp, dağlarda ilerleyerek hayatta kalan kişilere ulaşmaya çalıştılar. Birbirlerini bulmaları köylü sempatizanlar sayesinde oldu. Bu 12 kişilik küçük grup, Fidel Castro, Raúl Castro, Camilo Cienfuegos ve Che Guevara da buradaydı, gerilla kuvvetinin çekirdek lider grubunu oluşturacaklardı.

1956`dan 1958`in ortalarına kadar Castro Ramos Latour, Frank País, Huber Matos ve diğerlerinin yardımıyla Sierra Maestra dağlarındaki ufak Batista garnizonlarına başarılı saldırılar düzenledi. Cevap olarak Batista kontrolü kaybetmemek için Küba`daki şehirlerde kanlı tepkiler verdi. Che Guevara ve Raúl Castro da dağlarda Batista yanlılarını ve Castro düşmanlarını idam ederek politik kontrolü sağladı.

Bu zaman diliminde Castro ve ekibi yaklaşık 200 kişiden oluşuyordu ve bu sayı Küba ordusu ve polis gücünün toplamına (30.000-40.000 arası Bockman, Chapter 2) oranla oldukça küçüktü. Fakat her çatışma öncesi savaşmaya isteksiz olan orduydu ve saldırıları etkisiz oluyordu. Batista güçleri için diğer bir sorun ise Birleşik Devletler tarafından 14 Mart 1958`de konulan ambargoydu. Küba Hava Kuvvetleri uçakları tamir ettiremiyor ya da yedek parça alamıyordu.

Batista güçleri sonunda Verano Operasyonuyla dağlara güçlü biçimde saldırmaya başladı. 12.000 asker (yarısından fazlası eğitimsiz erdi) bu operasyona katıldı fakat Castro`nun kararlı savaşçıları tarafından püskürtüldü. Örneğin 11 temmuzdan 21 temmuza kadar süren La Plata Muharebesi`nde Castro`nun güçleri 240 kişiyi esir alırken sadece 3 kişi kaybetti. 29 temmuzda General Cantillo`nun tuzağına düşen Castro ve savaşçıları yaklaşık 70 kişiyi yitirdi. Castro 1 Ağustos`ta geçici ateşkes önerdi ve Cantillo kabul etti. Pazarlıklar sürerken Castro savaşçılarını tekrar dağlara taşıdı ve operasyonu en az kayıpla bitirdi. Büyük umutlarla başlatılan Verano Operasyonu Batista hükümeti için başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Ağustos 1958 - Zafer [

Batista saldırısı başarısızlığa uğratıldıktan sonra 21 Ağustos 1958 tarihinde Castro güçleri saldırmaya başladı. Fidel Castro, Raúl Castro ve Juan Almeida komutanlığındaki "Oriente" bölgesinde (şimdi 4`e ayrılmıştır, Santiago de Cuba, Granma, Guantánamo, Holguín) 4 cephe kurulmuştu. Batista saldırısı sırasında ele geçirilen cephaneler oldukça işe yaramıştı ve Castro güçleri seri halde zafer kazanmaya başladı.

Bu sırada, Che Guevara, Camilo Cienfuegos ve Jaime Vega kumandanlığındaki 3 ekip de Santa Clara`ya doğru ilerlemekteydi. Jaime Vega ekibi yok edildi. Kalan iki ekip ana merkezlere ulaşarak Castro kumandanlığında olmayan direniş örgütleriyle birleşti. Cienfuegos 30 Aralık 1958`de Yaguajay Çarpışma`sını kazanarak önemli bir başarı elde etti ("Yaguajay Kahramanı" ismi buradan gelir). Ertesi gün (31 Aralık) Santa Clara şehri Che Guevara, Cienfuegos ve William Alexander Morgan güçleri tarafından ele geçirildi. Bu haberler Batista`yı paniğe sürükledi. Haberi aldıktan saatler sonra, 1 Ocak 1959, uçakla Dominik Cumhuriyeti`ne kaçtı.

Castro, Batista`nın kaçtığını duydu ve Santiago de Cuba`yı almak için görüşmelere başladı. 2 Ocak`ta Albay Rubido askerlerine Castro güçleriyle savaşmamalarını emretti ve şehir ele geçti. Guevara ve Cienfuegos da Havana`ya aynı saatlerde girdi. Santa Clara`dan Küba`nın başkenti Havana`ya gelirken hiçbir güçle karşılaşmamışlardı. 6 Ocak`ta Castro`nun kendisi Havana`ya ulaştı. Küba`nın yeni başkanı ve lideri belli olmuştu.

1959 sonrası [

Yüzlerce Batista yanlısı ajan, polis ve asker "insan hakları ihlali" ve "savaş suçu"ndan idamla yargılandı. Suçlu bulunanların çoğu öldürüldü yahut uzun süreli hapis cezalarına mahkum edildi. "Devrim adaleti"`ne bilinen bir örnek de Santiago`yu aldıktan sonra Raul Castro`nun yönettiği 70 Batista rejimi yanlısı askerin idamıdır. Guevara hapishane olarak da kullanılan La Cabaña kalesinin en yüksek savcısı oldu. Batista yanlılarının karşı devrim yapmasından çekiniliyordu ve birçoğu bu yüzden idam edildi. Ceza almayan birçoğu da polis ve askerlikten uzaklaştırıldı
Photo Sharing and Video Hosting at Photobucket

Küba Devrimi 2 ANLATIMI

Gerilla fikri bu devrimle büyük prestij topladı. Küba’nın ABD’nin arka-bahçesi konumu onu popüler kıldı. Bu devrim iki kişinin şahsında bulur tüm anlatımını. Biri Guevera, diğeri Castro’dur.
Che Guevera: Bu devrimin önderlerinden biri, 1967’de Bolivya’da öldürüldükten sonra bir efsaneye dönüşen Che Guevera idi. Ölmediğine dair hikayeler yayıldı, ölümsüz addedildi. İsa benzeri bir kurtarıcı figürle özdeşleştirildi. İsa’yı çarmıhta Che olarak gösteren resimler var. Cesedi öldürüldükten 30 yıl sonra bulundu. Elleri kesilmişti. Kemikleri dahil kalıntıları Küba’ya gönderildi. Gömüldüğü sıradaki resmi (delil olsun diye öldürenlerin çektiği fotoğraf) İsa’ya benzetildi. 1960’ların protestosunun sembolü oldu. 1968 kuşağının elinde ve dilinde her yanda bir slogana dönüştü. O, özel mülkiyetten ve paradan nefret ederdi. Ulusal Banka’nın başına getirildiğinde parayı tasfiye etmeyi düşündü. Hedefi “Dünyayı istiyorum ve şimdi istiyorum” idi. Onun afiş ve posterlerini, resmini taşıyan tişörtleri üreten global bir sanayi sektörü doğdu.
Che, sosyalist idealleri temsil ediyordu ve bu uğurda ölen büyük bir devrimciydi.
Fidel Castro: Küba devriminin bir nolu önderi ise Castro’dur. Bir Avukat’tır. Batista’nın Amerikancı rejimine karşı Kübalı kahraman Jose Marti’nin etkisi altında ve izinde silah temin etmek için yüzlerce kişiyle 1956’da Küba ordusuna ait Moncada Kışlası’na bir baskın yaptı. Çatışma çıkarsa savaşarak dağlara çekileceklerdi. Baskıncıların çoğu, hemen hepsi öldürüldü. Kendisine sempati duyan bir askeri görevli sayesinde F. Castro sağ yakalandı ve yargılandı. Bu yargılama onu Jose Marti’den sonraki dönemde Küba’nın en büyük kahramanına dönüştürdü. Mahkemede “History will absolve me” (tarih beni berat ettirecek) dedi ve bu savunmasında öncülük ettiği hareketin programının esasını açıkladı. 15 yıla mahkum edildi. Çıktı veya kaçtı. Moncada baskının tarihi olan 26 Temmuz’dan dolayı “26 Temmuz Hareketi” olarak bilinen hareketi kurdu ve onun mahkeme savunması bu hareketin programının özünü oluşturdu. Sierra Maestra’da bir gerilla grubu kurdu ve iki yılda bir gerilla ordusuna dönüştürdü bunu. Ocak 1959’da zafer kazanarak Havana’ya girdi. Amerikancı Batista rejimi yıkıldı, Batista kaçtı. Havana’ya girişinden birkaç gün sonra Havana’da halka muazzam bir nutuk verdi. Hemen sonra kurulan mahkemelerde Amerika ve Batista işirlikçilerini yargılattı. Rejimi sevmeyenler Amerika’ya kaçtı ve oradaki bu Kübalı kaçkınlar ABD tarafından Küba’ya karşı kullanılmak üzere organize edildiler. ABD’ne karşı dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan Küba SSCB’ne yaklaşmaktan başka çare bulamadı. ABD ambargosu ve yaptırımlarına karşı ekonomisi şekere ve tütüne/sigaraya bağımlı Küba ancak bu sayede ayakta durabildi. ABD-SSCB ilişkilerinde kriz konusu oldu.
Küba modeli ve Che Guevera’nın çabaları Latin Amerika’da benzer gerilla gruplarını ve devrimleri özendirdi.

 

 


Photo Sharing and Video Hosting at Photobucket


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol